SIGHTLESS | BEN BENSEM BEN KİMİM
MERHABALAR!
SIGHTLESS
Riverdale'in psikopat güzellik kraliçesi Madelaine karşılıyor bizi. Nerede oynarsa oynasın o benim için Cheryl :)
Dizi ilk önce Ellen'ın intihar sahnesi ile başlıyor ve 1 ay önceye gidiyor.
Başrol kızımız Ellen, çok ünlü bir kemanist. Sokakta bir saldırı sonucunda gözlerini tedavi edilemeyecek bir şekilde kaybediyor, görme yetisini diyelim daha doğrusu. Uykusundan uyanarak sürekli olarak kaza anını kabuslar olarak görmeye başlıyor.
Dedektif işi soruşturmaya başladığı zaman Ellen'ın arabasından büyük para eden kemanının ve telefonunun kaybolduğunu öğreniyoruz. Şüpheli olarak eski eşi veya takıntılı hayranları görülüyor.
Ellen karakterini canlandıran Madelaine, görme yetisini kaybetmiş bir insanın rolünü çok iyi canlandırdığını düşünüyorum.
Japonya'da bulunan kardeşi ile iletişime geçiyor ve kardeşi kendisini herkesten uzakta tutacak bir ev tuttuğunu ve başına bir bakıcı bırakacağını söylüyor ve öyle de oluyor. Benim için bakıcı ve evine geçiş sahnesi biraz garipti. Aniden Ellen kendini bir evin içinde bakıcısını ise karşısında buldu.
Bakıcı filme girdiği zaman hakkında düşündüğüm tek şey, sen iyi birisi misin? oldu. Bakıcının hediye ettiği kuş ile verdikleri mesaj çok hoşuma gitti. Kafeste bulunan yeşil kuş Ellen'ın hangi renk bu demesi üzerine maviye dönüşü yada tam tersi? Film öyle çok aklımı karıştırdı ki bu bile yanında çok küçük bir detay olarak kalır. Burada anladımki zihninde neyi nasıl hayal edersen o şey birden ona dönüşüyor. Görme yetisini kaybetmiş bir insan için çok daha net anlaşılabilir bir durum ama insanların duyguları içinde bu böyle değil midir?
Bakıcı ile sohbet ederken aile yaşantısını bir şekilde öğreniyoruz, film o kadar az kişi ile geçiyor ki, bakıcıya anlatılanlardan öğreniyoruz. Eski eşi dolandırıcılıktan 15 yıl hapis cezasına çarptırılıyor hemde dolandırdığı kişi Ellen'ın en yakın arkadaşı.
Dizinin ilk yarım saatini çekim açısından beğenmedim, çok yavaş ve durgun bir çekim vardı bu benim kendi düşüncem tabii.
Ellen, havalandırmadan duyduğu ses ile yan komşularına kafayı takıyor, bir gariplik olduğunu hissediyor. Yan komşunun kocası tarafından şiddet gördüğünü düşünüyor. Yan komşusunu bir not ile eve çağırıyor eve gelen kadın ile olan sohbetinde sezdiğim çok fazla tuhaflık vardı bunu filmin sonunda anladım ancak, fakat ne olduğunu anlayana kadar beyin gücüm azaldı düşünmekten hahahah.
Yan dairede yaşayan kadının yüzünde yara izi yokken Ellen'ın dokunduğu an ortaya çıkan ve kaybolmayan yara izi. Bu gibi detaylar benim çok fazla hoşuma gitti. Ellen fark ettiği zaman ortaya çıkan detaylar çok hoş ve düşünceli.
Ellen'ın görme yetisini kaybettikten sonra hayatında ses yetisini çok fazla kullanmaya başlıyor. Filmin ilk zamanlarında bu gibi detayların saçma olduğunu düşünsem dahi filmin sonunda her şey belli bir taşa oturuyor. Her saat 11.00 da 2 gün ara ile çalan siren sesi çok fazla dikkatini çekiyor ve bakıcısına orada ne olduğunu soruyor. Bakıcısı ise işe giden bir adam olduğunu söylüyor.
Daha sonra gelişen bir takım olaylar var, evine kendine zarar veren o adamın gelip tekrar zarar vermeye çalışması, yan dairedeki kadının şiddet gösteren eşinin gelip Ellen'ı tehdit etmesi vs.
Bu sefer evinde saldırı girişiminde bulunan adamı dedektife ve bakıcısına söylüyor. Bakıcı ve dedektif bunun intihar girişimi olduğundan şüpheleniyor. Bu arada Ellen ile dedektifin bir konuşması var beni etkileyen ve filme yön veren diyalog hemen şuraya bırakıyorum.
D: Algı her zaman gerçeklik olmaz.
E: Algı, benim tek gerçeğim.
Ellen'ın intihar etme sahnesi ile başladığı o 1 ay sonrasına geçiyoruz. Ellen, intihar etmeye karar veriyor ve eski eşine, en yakın arkadaşına ve bakıcısına bir mektup bırakıp kendini pencereden aşağıya bırakıyor. Sevgili film severlerim film tam olarak burada başlıyor ve güzel bir aksiyon bizi bekliyor. Aksiyonu beğendim, geçişleri, hissettiği şeylerin kamera açısıyla değişmesini çok fazla beğendim.
Ellen'ın mektupta yazdığı bir cümle çok hoşuma gitti onu tam olarak değil not edebildiğim kadarıyla söylemem gerekirse;
"Kendi kafamın içerisinde penceresiz bir ev var"
Buradan sonrası ağır SPOILER içermektedir.
İntihar ile tüm gerçekler ortaya çıkıyor. En başında şüphelendiğin ama kanımın fazlasıyla ısındığı bakıcımızın aslında çok akıllı bir psikopat olduğunu öğreniyoruz. Takıntılı bir hayran diyebiliriz kendine, kurduğu tezgah çok iyi ve çok başarılıydı.
Anlıyoruz Ki küçük yaşta yaşanan travmalar öyle yada böyle bir şekilde insanın bünyesine işliyor ve karşımıza hatalar olarak geri dönüyor. Bakıcının babası bakıcıyı küçük yaşta 3.5 yıl boyunca bir kilerde hapis ediyor ve bakıcı burada hayal dünyası ile yaşamaya başlıyor.
Genel olarak filmi çok fazla beğendim özellikle son sahnesinde bakıcının kız kardeşinin gidiş yolunu açması beni çok mutlu etti. Tabii bakıcının kız kardeşi hemen yan dairede bulunan kadın oluyor hani şu eşinden şiddet gören. Evet! Aslında o kadın bakıcının kız kardeşi ve şiddet uygulayan bakıcının ta kendisi.
Sağlıcakla kalın lütfen!
Etiketler: yabancıfilm
0 Yorum:
Yorum Gönder
Lütfen benimle fikirlerinizi paylaşın. Siz ne düşünüyorsunuz?
Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]
<< Ana Sayfa