COVID19 SERÜVENİM -NASIL ATLATTIM, NELER YAŞADIM-
MERHABALAR!
Bugün dizi filmden ziyade sizinle Covid19 sürecimi nasıl atlattığımı paylaşmak istiyorum. Burada aslında neler yaşadım, karantina döneminde nasıl çabuk iyileştim bunu paylaşacağım.
Öncelikle hiçbir semptomum yoktu, sadece küçücük bir burun yanmam vardı. Aile apartmanı olduğumuz için her akşam birbirimize oturmaya giderdik, kendi aramızda. Dışarıya çıkmamaya özen gösterir ama bir şekilde 3 aile birbirimize gider gelirdik. Burun yanmam başladığı zaman asla Covid olduğumu düşünmedim çünkü belirtilen semptomlardan sadece 1 tanesiydi. Daha sonra bir gece göğsümde büyük bir baskı hissetmeye başladım. Peşinden öksürük gelmeye başladı. Daha sonra sigara kullandığım (bahsediyorum fakat asla önermiyorum, lütfen en kısa sürede bırakalım veya hiç başlamayalım) için sigaradan olduğunu düşünmeye çalıştım fakat o ağrının ve sıkışmanın diğerlerinden farklı olduğunu hissedeceksiniz. O gece uyudum fakat bir terslik olduğunu fark ettim. O gecenin sabahında hiçbir burun yanması, boğaz ağrım, baş ağrım olmadığı halde ateşim aniden 39 dereceye çıkınca acil bir şekilde test vermeye gittim yaya olarak, mesafemi koruyarak. Test sonucum çıkana kadar hiçbir ilaç kullanmadım sadece hafif bir ateş düşürücü aldım ve kendimi odam da izole ettim.
Test sonucum, ertesi sabah erken saatlerde çıktı. O test sonucunu bekleyene kadar gözüme uyku girmedi çünkü aile apartmanında 2 gün boyunca gidip gelmiştim, eğer test sonucum pozitif çıkarsa herkesi riske atmış olacaktım, 85 yaşındaki dedem, anneannem ve şeker hastası kuzenlerim. Sabahın çok erken saatinde uyanıp test sonucumu beklemeye başladım.
Test sonucum 'pozitif' çıktı. İlk başta 'bunu zaten biliyordum' dedim kendi kendime ama o yük, acaba bir şey olur mu hissi beni deli etmeye başladı. Ailemi tehlikeye atmıştım. Test sonucumun pozitif olduğunu kabul etmem tamam ama idrak etmem benim 1 saatimi aldı. 1 saat sonra test sonucuma tekrar bakıp 'ben Covid oldum' diyerek ağlamaya başlamam arasında 1 saniye falan var. Bitmek bilmeyen ağlayışlar yaklaşık 2 saatimi aldı. Daha sonra Covid'in vermiş olduğu yorgunluk ve halsizlik ile uyuyakaldım.
Bu süreçte aile desteği benim için çok önemliydi, onları ben riske attım yada onlar beni Covid'i kimin bulaştırdığı önemli değildi, önemli olan bu süreci ailecek en az hasarla atlatabilmek. Annem 'tamam kızım, pozitif ama güçlü olmalıyız, elbette bunu da atlatıp, güzel vitaminler alıp iyileşeceğiz' diyerek avutmaya çalıştı. Covid olduğumu kabullendikten sonra kendimi nasıl daha çabuk iyileştirebilirim diyerek araştırmalar yapmaya başladım.
Bu süreç içerisinde filyasyon ekibi geldi, son 2 gün içerisinde temas ettiğim insanların isimlerini aldı. Bizden başka kimsenin riske girmesini istemezdim, temas ettiğim bütün herkesin adını vermeliydim. Apartmandaki herkesin ismini verirken fazlaca utandım, yasaklar varken ben apartmanda gezip durmuşum. Kendime çok fazla kızdım o an.
10 günlük karantinam başladı. Bu karantina hepimizin girdiği bir süreçti fakat bunun zorunlu olması beni çok zorladı. 10 gün boyunca evdeydim evet. Daha sonra ismini verdiğim herkes pozitif çıktı, annem, babam, anneannem, dedem, kardeşlerim ve apartmandaki tüm yakınlarım. 10 günlük karantina sürecimiz başladı. Bunun vicdan azabını ve korkusunu bir empati yapar mısınız? Bu çok korkunçtu. Ya Covid olmalarından sorumlu olan bensem? Ya benim yüzümden çok değerli anneannem ve dedemi kaybedersem?
Neler hissettim, Neler yaşadım?
İlk gün hiçbir boğaz ağrısı, burun yanması yaşamadım grip değildim ama garip bir şekilde ateşim 39, 40 arasında oynuyor ve ne yaparsam yapayım düşmüyordu.
İkinci gün, ateşim bir daha çıkmadı, bu sefer farklı semptomlar hissetmeye başladım, burnumda acayip bir tıkanıklık vardı, nefes almamı zorlaştırıyordu, göğüs kafesimde baskı hissediyordum.
Diğer günler de bunun içine eklemlerimde ağrılar eşlik etmeye başladı. Kolumda ani hareket etmişim ve hasar görmüş kas gibi acı hissediyordum. Ağrıdan ziyade bu ani kas sıkışması gibiydi, daha sonra bu acı bütün eklemlerimi gezmeye başladı, kollarım, bacaklarım, bileklerim.
3. günde sanıyorum ki asla ama asla bilimsel olarak değil kendi düşünceme göre vücudumda bulunan enfeksiyon dudağıma sıçramıştı. Dudağım inanılmaz derece de şişti ve şuan hala bu yaranın izini taşıyorum..
Tüm apartmanın pozitif olduğunu söylemiştim, akrabalarım da tat ve koku kaybı başladı. Bende ise evdekilerden daha geç başladı. Sanırım 4 veya 5. günümdü. Hiç gitmeyecekler sanmıştım ama o gün bir kolonya kokusunu alamadığım zaman anlamıştım. Kolonya kokusu çok keskin oluyor biliyorsunuz limonlu kolonya kokusunun keskin kokusu dışında başka hiçbir koku alamaz oldum. Şampuan kokusu, evin kokusu, parfüm kokusu hiçbir koku. Tat kaybım gitmediği için binlerce kez şükürler olsun. Koku kaybının gitmesi çok garip bir duyguydu benim için. Sabah kahvaltıda pişen sosis cızırtısını duyuyorsunuz fakat kokusunu alamıyorsunuz. Çok değişikti. Ne büyük nimetmiş koku almak.
Gün geçtikçe semptomlarım azalmaya başladı fakat bu öksürük 2 ay olmasına rağmen benden bi türlü gitmedi. Hala ama hala şiddetli bir öksürüğüm var. Maske taktığım zaman hala nefes alamıyorum.
Günden güne azalan semptomlarım beni mutlu etmeye başlamıştı, 6. veya 7. günde bana ölecekmişim hissi yarattıran nefes alamama problemim başladı. Ani bir şekilde nefes alamadığımı, aldığım nefesin bana yetersiz geldiğini hissetmeye başladım. Sanki kaldığım oda 1 ay boyunca hiç hava almamış ve hiç dışarıya çıkmamış gibiydim. Bu acıyla sadece 1 gün baş etsem dahi inanılmaz bir duyguydu. Yaşımın daha çok genç olmasına bağlıyorum hafif bir şekilde(!) nefes alamama zorluğumun üstesinden gelmeyi.
9. ve 10. günümde artık hiçbir semptom yaşamamaya başladım. Öksürük hariç hala benimle bir dost gibi. Karantinamın bitmesine 1 veya 2 gün kala koku almaya tekrardan başladım. Saçımdaki şampuan kokusunu almıştım!
Bu arada tüm bu süreç içerisinde çok iyi bir şekilde ilgilenen filyasyon ekibine çok teşekkür ederim, arayarak sormam gereken soruları filyasyon iletişim merkezi o kadar güzel şekilde cevapladı ki çok minnettarım.
Neler yaptım ve semptomlarımı nasıl hafiflettim?
Bu süreç içerisinde hiçbir ilaç kullanmadım, eğer yaşayan varsa lütfen doktorunuzun söylediği ilaç dışında hiçbir ilaç kullanmamaya özen gösterin.
Her gün odamı ve evin içerisini havalandırdım yaklaşık 1 saat. Durduğum ortamda havanın temiz olmasına, soluduğum havanın temiz olmasına çok dikkat ettim.
Günde 1 kere suyun içerisine sirke karıştırarak burnumu ve boğazımı temizledim.
Gün aşırı bir şekilde duş almaya özen gösterdim.
Mümkün olduğunca dinlendim, temizlik yaparken aşırıya kaçmadım, dinlenmek benim için çok önemliydi eğer kendimi yorarsam var olan eklem ağrılarım git gide artacaktı. Bir gün denedim detaylı temizlik yapmayı ama en çok etkilenen kolumun ağrısını daha çok arttırınca bir daha yapmadım. Küçük bir temizlik yeterli 10 günü dinlenerek geçirin.
Mümkün olduğunca vitamin almaya çalıştım, meyve özellikle portakal ve muz yemeye özen gösterdim. Abur cubur tüketmekten ziyade sebze ağırlıklı yemekleri yemeğe özen gösterdim, olabildiğince iyi beslenmem gerekiyordu.
Cevapsız kaldığım, ne yapmam gerektiğini bilmediğim zamanlar da filyasyon ekibini aradım. Bkz: panik atakla mücadele ettiğim için antidepresan kullanıyorum iki farklı ilaç bunları kullanmaya devam edebilir miyim? Bu tür sorular vs.
Tekrardan filyasyon ekibi iletişim merkezine binlerce kez teşekkür ediyorum. Lütfen kulaktan dolma bilgiler değil, doktorlarınızın size söylediği şeyleri yapmaya özen gösterin.
En önemlisi, psikolojik destek. Psikolojinizi bu süreç içerisinde lütfen çok yormayın. Motivasyon edinin kendinize, bu zor bir süreç fakat bu süreç içerisinde en önemlisi moral. Kendinizi korkutacak videolardan, söylemlerden uzak tutun. Bu bir hastalık fakat atlatabilmek mümkün hele ki genç okuyucularım. Moralinizi her zaman yüksek tutun. Moralinizin düşük olması sizin var olan bütün enerjinizi düşürecek, vücudunuzu etkisi altına alan virüs zaten enerjinizi yiyip bitirecek siz ondan daha enerjik olun! Virüs bizi değil biz onu yeneceğiz!
En kötü zamanım:
Moral bozmak istemiyorum fakat virüsün ne kadar acı bir şey olduğundan bahsetmek istiyorum. Acı olduğunu bilelim ve tedbirimizi alalım. Bu süreç içerisinde 80 yaşındaki anneannem aniden fenalaştı ve hastaneye kaldırıldı. Covid sonucu pozitif çıktı. Apartmanca evde karantina altındaydık anneannem ise hastanede kalmaya başladı. Süreç içerisinde görüntülü arıyorduk fakat refakatçısı hiçbir şekilde konuşmadığını ve tepkisiz kaldığını söyledi. Hatta hiçbir şeye tepkisi yoktu. Öğrendik ki bilincini kaybetmiş.
Daha sonra eve döndü fakat hiçbir şey yemiyor, konuşmuyordu. Ev geldiği zaman ağzından beyaz büyük parçalar çıkmaya başlayınca tekrar hastaneye yatırıldı. Ümitsizdim.. 80 yaşındaydı ve çok acı çekiyordu.
Tekrardan hastaneye yattığı zaman karantinam bitmişti ve anneannemin peşinden koşturuyordum ve doktorundan öğreniyorum ki susuzluğa bağlı olarak ağzında mantar çıkmıştı, verdiğimiz sular yetersiz geliyordu boğazı çok acıdığı ve bilinci yerinde olmadığı için verilen suyu dahi dışarıya çıkarıyor asla yemek içmek istemiyordu. Böbrekleri tamamen bitmek üzereydi ve pozitif iken bir gece ani bir şekilde kalp krizi geçirdi. Doktor o gün bana 'her an yoğun bakıma veyahut komaya alabilirim, hazırlıklı olun her şeye' dediği zaman dünyam başıma yıkılmıştı, değerleri gün geçtikçe düşüyordu, doktorun söylemi ile virüs vücudundaki bütün organlara saldırmaya başlamıştı. Bununla beraber kalıcı Demans tipi Alzheimer teşhisi konuldu. Covid pozitif iken bir kere inme geçirdi...
Bu kadar moral bozmak yeter sanıyorum ki, cidden zor günlerdi. Fakat benim güçlü anneannem 20 gün sonra taburcu oldu ve Covid'i yendi. Şuan çok sağlıklı, bizi zorlayan Alzheimer dışında...
Demem o ki, lütfen 14 kurala dikkat edelim. Sevdiklerimizle aramıza kalıcı mesafeler koymamak için, şimdiki sosyal mesafemize dikkat edelim. İnanın çok zor bir süreç, atlatanlar ne demek istediğimi biliyor. Maske kuralına lütfen güzel bir şekilde uyalım. Mesafemizi her zaman koruyalım ve ellerimi düzenli olarak yıkayalım.
TMM MI? 😊
Etiketler: düşüncelerim